Günümüzde bireylerin beslenme tercihleri, tüketilen gıdaların sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine ve iklim krizine bağlı olarak güçlü bir değişimden geçiyor. Etik değerlerin toplum nezdinde sıkça gündeme getirilmesi, hayvansal gıda üretiminin karbon emisyonlarına büyük etkisinin bulunması ve bu besinlerin bireylerde çeşitli rahatsızlıklara zemin hazırlaması, bitki bazlı ikame gıda ürünlerine olan ilgiyi ve talebi önemli ölçüde artırıyor. Bitkisel sütler de bu talebin somut olarak en net görüldüğü gıdalardan biri olarak öne çıkıyor.
Hayvan Sütlerinin Sera Gazı Emisyonlarına Etkisi, Bilinçli Tüketicileri Değişime Yönlendiriyor
Sadece hayvansal süt ve süt ürünlerinin, dünya çapındaki toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 3,4’ünü oluşturduğu biliniyor. Bu oran, karbon emisyonlarını artırması yönüyle sürekli eleştirilen havacılık sektörüne ait toplam sera gazı emisyonunun yaklaşık iki katına denk geliyor. Gıda seçimlerinin büyük değişimlere olan etkisini göz önünde bulunduran bilinçli tüketicilerin, günümüzde -vegan veya vejetaryen olmasalar dahi- bireysel sorumluluk şuuruyla çoğunlukla bitkisel sütleri tercih etmeye başladığı aktarılıyor.
Laktoz İntoleransı da Bitkisel Süt Pazarının Büyümesine İvme Kazandırıyor
Bitki bazlı sütler, laktoz intoleransı olan bireylerin sorunsuz bir şekilde süt tüketebilmelerini sağlıyor. Bu sebeple söz konusu rahatsızlık, bitkisel süt pazarının büyümesine önemli bir hız kazandırıyor. Özellikle dünyanın en büyük nüfusuna sahip olan Çin’de insanların yüzde 85’inin laktoz intoleransına sahip olması, bitkisel süt ihtiyacını tek bir ülke için bile açıkça gözler önüne seriyor.
Food Navigator’da yayınlanan makaleye göre Güney Kore, Gana, Malavi ve Yemen gibi ülkelerde laktoz intoleransı oranının yüzde 100 olması da çözüm ihtiyacının gerekliliğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Hatta İtalya (yüzde 72) ve Ukrayna (yüzde 61) gibi Avrupa ülkelerinde de laktoz intoleransı oranının yüksek olması, küresel bitkisel süt ihtiyacının gittikçe artabileceğini gösteriyor. Özetle laktoz intoleransı, bitkisel süt pazarındaki büyük artış beklentisinin en güçlü sebepleri arasında yer alıyor.
Tek Neden Karbon Emisyonu ve Laktoz İntoleransı Değil
Pazar araştırma şirketi Euromonitor International tarafından yapılan Voice of the Consumer: Health and Nutrition Survey (2023) isimli çalışmanın sonucunda, küresel tüketicilerin yüzde 26,6’sının daha sağlıklı hissetmek için hayvansal süt yerine bitkisel süt tercih ettiği paylaşılıyor.
Araştırma sonucunda katılımcıların yüzde 18,3’ü şeker alımını azaltmak, yüzde 19,4’ü bitkisel bazlı sütleri daha iyi sindirmek, yüzde 13,8’i etik ve çevresel bilince uyum sağlamak, yüzde 25,1’i ise çevre ve hayvanlar üzerindeki bireysel etkilerini azaltmak gibi nedenlerle bitki bazlı sütleri tercih ettiğini söylüyor. Belirtilen bu nedenlerin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde daha da çoğalması bekleniyor.
Wefood Badem Sütü Konsantresi ile Her Yönden Zengin Öğünler
Türkiye’nin sevilen doğal gıda markası Wefood, yüzde 100 bademden ürettiği rafine şeker ilavesiz Wefood Badem Sütü Konsantresi ile bitki bazlı süt tüketicileri için temiz, besleyici ve lezzetli bir alternatif sunuyor. Katkısız, koruyucusuz, laktozsuz ve tamamen doğal içerikli Wefood Badem Sütü Konsantresi ile keyifli ve besleyici öğünlerin tadını çıkarmaya siz de hemen başlayın!